Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un yüreğinden kopan her bir satırla hiçbir karşılık beklemeden milletimize hediye ettiği, bağımsızlığımızın ve hürriyetimizin sembolü İstiklal Marşımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilişinin 99. yıl dönümünü saygı ve hayranlıkla idrak etmekteyiz.
Üç kıtada şanlı zaferlerle fetihler yapmış altı yüz yıl adaletiyle ayakta durmuş Osmanlı İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmıştır. Osmanlı Devleti'ni 'Avrupa'nın hasta adamı' olarak yaftalayan sömürgeciler bu yenilgiyi bir fırsata dönüştürerek, Mondros Ateşkes Antlaşması'na haince hükümler koymuşlar, böylece türlü bahanelerle topraklarımızı işgal etmişlerdir. Hemen ardından Sevr Antlaşması ve imzaladıkları gizli anlaşmalarla devleti aralarında paylaşmışlardır. Yıllar boyunca aralıksız savaşmaktan yorgun düşmüş millet oynanan oyunlar ve yapılan haksızlıklar karşısında kendini yalnız ve çaresiz hissetmiştir. Namık Kemal'in ifadesiyle "yaralı bir aslan"a dönüşen halkımız , Mustafa Kemal'in önderliğinde başını kaldırıp, yeniden kükremeye başlamıştır
İşte Mehmet Akif böyle bir ortamda vaazları ve yazdığı şiirleriyle "halkın sesi, Hakk'ın sesi" olmuştur. Akif, milli bir şair, ideal bir öğretmen, başarılı bir veteriner, cesur bir gazeteci, Türk gencine ufuk çizen fikir ve aksiyon adamı, bir politikacı, bir gönül insanı olmuştur. Şanlı bayrağımızın ve kahraman Türk milletinin simgesi olacak milli bir marş yazılması için dönemin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir yarışma düzenlenmiş ve kazanana para ödülü verileceği açıklanmıştır. "Milli Marş para ile yazılmaz." diyerek yazmaktan imtina etmiş, ancak uzun uğraşlar sonrasında ikna edilmesi üzerine üstüne düşen görevi yerine getirmiştir. "Onu milletime ve kahraman ordumuza hediye ettim. Zaten o milletin eseridir, milletin malıdır. Ben yalnız gördüğümü yazdım." diyerek bu marşı milletimize hediye etmiştir. Akif'in yazdığı İstiklal Marşı'mızı başımızın üstünde taşıyor "Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın." duasına gönülden "Amin!" diyoruz.
İstiklal Marşımız Türk milletinin uyanış destanıdır. Tarih boyunca esareti kabul etmemiş özgürlüğü karakterinin bir parçası addetmiş milletimizin, zulüm, haksızlık ve işgale karşı haykırılışıdır. Milli bilincimizin ve hürriyet aşkımızın gür ifadesidir.
Milletimizin inanç, cesaret ve kararlılığının sesi olan İstiklal Marşı'ndan aldığımız ışık yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir. Bugün de millet olarak dünyanın her yerindeki insanlığa yakışmayan davranışlar ve yapılan haksızlıklar karşısında cesaretle ve dimdik ayakta durmaktayız. Ecdad yadigarı olan topraklarda ve her yerde insan hakları ihlalleri karşısında bugün dahi sesimizi yükseltmemiz Akif'in mirasının bir tecellisidir.
İstiklal Marşımızın kabul edilişinin 99. yıldönümünde, başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Mehmet Akif Ersoy'u ve vatanın selameti için korkusuzca canını ortaya koymuş tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, saygı ve şükranlarımı sunuyorum.
Turan AKPINAR
Ankara İl Milli Eğitim Müdürü