Her türlü övgüye değer, vefakâr meslektaşlarım,
Milletçe sizlere, değerli öğretmenlerimize şükran ve minnet borçluyuz. Mesleğinizle toplumun gözbebeği, seçkin insanları olduğunuzu bir kez daha belirtmek isterim. Kültürümüz ve medeniyetimizde, öğretmenler anne ve babalarımız kadar değerli, onlar kadar aziz ve muteberdir. Zira bizler, ilim ve irfan sahibi kimselere hürmeti şiar edinmiş bir milletiz. Dahası bizler “Öğretmenliği peygamber mesleği olarak görmüş, bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olacak kadar...” öğretmenlere kıymet vermiş bir milletin ve kültürün mensuplarıyız.
Âlimin atının ayağından sıçrayan çamur ziynettir.
Bizim çok büyük işler başarmış, tarihe yön vermiş, şanlı ecdadımız, hocalarıyla birlikte anılmış; yaptığı işlerde hep onları en önde tutmuşlardır. Tarihin akışına yön vererek bir çağ kapatıp bir çağ açan, fetihler sultanı Fatih Sultan Mehmet, hocası Akşemseddin sayesinde Peygamberin övgüsüne mazhar olduğunu ifade etmiş; ona hürmette ve saygıda kusur etmemiştir. Cihanı titreten Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, kendisini yetiştiren hocası İbni Kemal’in atının ayağından sıçrayan çamura bile hürmet etmiş: “’Alimin atının ayağından sıçrayan çamur bizim için ziynettir.” diyerek kaftanını yıkatmamış ve öldükten sonra sandukasının üzerine örtülmesini vasiyet etmiştir.
Öğretmenliğin sorumluluğu ağır, yükü cevahir, emaneti de kutsaldır.
Öğretmen bir bahar güneşidir. Nasıl can verirse güneş; havaya, suya, toprağa… Nasıl can verirse bahar, kışın ayazında ölmüş doğaya. İşte öğretmen de öyle can verir insanlığa.
Öğretmenlik bir sevdadır. Öğretmenliğin sorumluluğu ağır, yükü cevahir, emaneti de kutsaldır. Öğretmenlerimiz, yol gösteren, hedefe varılacak yolu işaret eden, çetin şartları zorlayan, özveriyle, heyecanla, azimle öğrencilerinin yanında yürüyen, şahsiyet mimarlarımızdır. Öğrencilerine “evladım...” diyerek onları ailesinin bir parçası gibi gören, çocuğu yerine koyan bir anlayışa sahip olduğunuz için de son derece mutlu ve müsterihim.
Öğretmenlik hiç bitmeyen öğrenciliktir.
Öğretmenseniz; eğitmensiniz, rehbersiniz, sanatkârsınız, mimarsınız. Dünyanın en güzel çiçeklerinin yetişmesine vesile oluyor, en güzel sanat eserlerine renk katıyorsunuz.
Öğrencilerinin dertleri derdi, umutları umudu, sevinçleri sevinci olan, ülkemizin kalkınmasında en önemli rolü üstlenen öğretmenlerimiz, bizim için çok değerlisiniz. Hep iyiyi ve güzeli arayan, bu değerleri toplum yaşantısına hâkim kılmaya çalışan anlayışın yılmaz savunucularısınız. İşte bu yüzden öğretmenlik hiç bitmeyen bir öğrenciliktir.
Ülkemizin yarınlarını inşa eden, eğitimin en önemli unsuru olarak gördüğümüz öğretmenlerimiz
24 Kasım Öğretmenler Günü´nüzü yürekten kutluyorum. Tüm öğretmenlerimize sağlık ve esenlik içinde nice uzun ve başarılı yıllar; emekli öğretmenlerimize sağlık, huzur ve afiyet içinde mutlu bir emeklilik hayatı diliyorum. Şehit öğretmenlerimizi ve ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimizi de rahmetle anıyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Erol BOZKURT
Ankara Milli Eğitim Müdürü
