Anadolu Mektebi işbirliğiyle düzenlediğimiz "Yunus Emre ve Türkçe Yılı" paneli Eski Tarım ve Köyişleri Bakanımız ve Anadolu Mektebi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sami GÜÇLÜ ve Müdürümüz Sayın Harun FATSA'nın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Tevfik İleri İmam Hatip Lisesinde gerçekleştirilen programa Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım ARICAN, Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Hicabi KIRLANGIÇ, ASBÜ Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Turan KARATAŞ, Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz COŞKUN, Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan KARAİSMAİLOĞLU, Diyanet İşleri Başkanlık Müşaviri Sayın Ahmet BELADA, ve Müdür Yardımcılarmız Hayati KOCA ile Abdurrahman TÜLÜCE de katıldılar.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan tören, Müdürümüz Sayın Harun FATSA'nın Yunus Emre ve Türkçe'yle ilgili konuşmasıyla devam etti.
Sayın Harun FATSA konuşmasında: "Derviş Yunus, Ermiş Yunus, Bizim Yunus... Bir kalbe yetmezken, her kalbe sızması ve sığması... Yunus gibi, Risâletü'n Nushiyye gibi, söz gibi, anlam gibi... Bulunmuş bir dil hazinesi, birleşmiş ve derinleşmiş anlam kuyusu gibi.
"Yunus Emre, halk diliyle yazılmış ve söylenmiş tasavvuf edebiyatının en büyük şairlerindendir. Tasavvufun söylenmesi güç heyecanları, Yunus'un dilinde berrak bir su içindeymiş gibi zevkle görülür."
Bu su; Yunus'un güzel, musikî dolu, saf ve temiz Türkçesidir. Bu, öyle bir sudur ki; bulunduğu kap sarsılıp onu çağıldatan şairin ruhundaki fırtınalar artıkça daha çok berraklaşır.
Yunus'un duygu ve düşünce âlemini hazırlayan kültürün kaynağında, saf ve samimi bir iman vardır. Bu iman, sonraki zamanlarda da dünyanın üç kıtasında tecrübe görmüş, her yeni nesle zekâ ve irfan mirası bırakmış, bir milletin bağrında kendi öz çerçevesini bulmuştur.
Yunus'un bilgi ve düşünce âleminde önce bu uzun, sabırlı ve sayısız hayat tecrübelerinden doğan irfan ışıldar. Onun; yaradılış, varlık, yokluk, âşk ve Allah hakkında, duygulu ve hummalı zihin yoruşları vardır ki aynı irfan kaynağından beslenir.
Yunus, insan olan herkese; ayrım yapmadan, engin sevgiyle bağlıdır. Ondaki insan sevgisi, insanda Allah'tan bir parça, O'ndan gelip bedene bürünmüş bir cevher olmasını bilmesindendir.
Bana seni gerek seni" diyen bir seven, âşka âşık bir derviştir Yunus. Yol nedir? Varış sevgiliye olmadığı sürece gidilen yere yol mu denir? Umulur ki sonunda sevgili var, hangi diken, hangi engebe manidir gidene? Yunus Emre, taşmış bir gönülle her daim yoldaydı; vuslatı kutlu ve gönlünce olsun." İfadelerine yer verdi.
Musiki gösterisinden sonra Eski Tarım ve Köyişleri Bakanımız ve Anadolu Mektebi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sami GÜÇLÜ panele katılanlara seslendi.
Gerçekleştirilen panelde; Elif Gül Mahir Sali, Aslıhan Balta, Kudret Sayın, Zeynep Özgüner ve Ege Efeoğlu konuşma yaptılar.
Program sonunda, protokol üyelerimiz panel katılımcılarına teşekkür belgelerini verdiler.